Zombi filmlerini bilen bilir,
birden öldürücü virüs salgını patlak verir. Virüs bulaşan kişide aylak aylak
ortalıkta gezinir. ‘’ Röüüww’’ ‘’ kırgkkk kırgkk’’ diye oraya buraya saldırır.
Hayatta kalanlar kafasına dibçiği
indirir. Hep aynı konu üzerinde onlarca film çekildi. Çoğu da ses getirdi.
Neden getirmesin ki? Normal giden bir hayat akışında birden insanlar birbirine saldırmaya başlar ya da
sabah bir kalkıyorsunuz hayat cehenneme dönmüş. Hem de ne dönmek. Zombi
felaketini yaşamasak da biz zombi severler, bu tür durumları hatim ederek
yeterince olgunlaştık bu durum karşısısında. Altın kural: Silah kullanma çünkü
zombiler sese gelir. 2. ise kafasına ateş et. Ölmüyorlar çünkü, öldürmeyen Allah
öldürmüyor. Bazen bir şey dolanır zihinde, onu boş anlarında düşünürsün mesela
uç gibi görünen global terör gibi, acaba yaşadığımız gerçek mi değil mi? Nedir
bu tüm olanlar? gibi... Temellendiremezsin bunları, temellendirememek yok olmadığı
anlamına da gelmez. Öyle anlamsız gibi görünen küçük küçük düşünceler
bilinçaltı tarafından yenilir yutulur. Zihin başka uyarıcılara odaklanır vs.
unutulur gider bir süre. Sonra bu tip düşünceleri yansıtan bir şey bulduğumuzda
müptelası oluruz. Zombi filmleri sevenlerin de tutkusunu bu şekilde
açıklayabilirim belki. Global terör korkusu. Her neyse de, zombi filmleri inkar
edilemez derecede heyecanlı oluyor. Bir de yaşayanların ölülerden daha
tehlikeli olduğu durumlar. Yapmayın böyle senaristler, zaten korkuyoruz.
İnsanlar cici ve iyi. Öyle değiller. Sanırım. Son zamanlarda The Walking Dead
dizisinin müptelası dünya çapında onbinlerce insan hop oturup hop kalktı.
Dizinin karakteri Lori’ye küfür etti. Carl’a lanet okudu. Shane ile Rick
izleyiciyi ikiye böldü. Zombi konulu filmler içinde en iyi yazılmış seneryo
bence. Türk yapımı bir tek Zombilerin Düğünü diye bir zombi filmi duydum.
Anlatanların yorumlarına bakarak duymamış
gibi davranmam lazım. İzlemeye cesaretim yok. Yok öyle bir film.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder