Pazar, Şubat 10, 2013

Philosophy of a Knife




Hakkında pek fazla belgesel ve film  olmamasına ve kitaplarda pek yer almamasına rağmen Birim 731 duyanların kanını dondudaracak nitelikte. Rus yönetmen Andrey İskanov bu filminde Japon militarizminin ve emparyalizminin ne kadar korkunç boyutlara ulaştığını sergiliyor. Korkunç demek, kan donduruyor demek kişisel bir yorum olabilir fakat izledikten, okuduktan sonra hak vereceğinize inanıyorum. 2. Dünya savaşı sırasında Japonlar Çin’in Mancurya bölgesini işgal eder ve orada Korgeneral  Shirō Ishii yönetiminde 731 kişiden oluşan birim kurulur. Bunların içinde doktorlar, hemşireler ve askerler bulunur. Mancurya bölgesinden içlerinde çinli, rus, yetişkinlerin ve çocukların bulunduğu, sayıları 3.000 ve 12.000 arasında olan esirleri bu bölümde tutsak eder. Esirlere Maruta yani Japon Odun Kütüğü deniyordu. Amaç burada insan dayanıklılığını ölçmek, biyolojik ve kimyasal silahlar yapmak. Bunlardan bazıları ise, anestezi olmadan esirin organlarını çıkarmak, esirleri aç ve susuz bırakarak ne kadar zamanda öleceğini hesaplamak, esirlere bulaşıcı hastalıklar bulaştırmak ve canlı insanın üzerinde bakteri üretmek. Haşlamak , dondurmak ve daha niceleri… Mancurya bölgesinin halkı bu birimden pek haber alamıyordu fakat oradan korkuyorlardı. Trene binen, uzaklardan gelen kamyon dolusu insan bir daha çıkamıyordu birimden. Hiroşima’ya atılan atom bombasına ve Sovyet ordusunun Mancurya bölgesine girene kadar birim çalışmalarına devam etti. Zor durumda kalan Japon Komutanlığı esirleri zehirledi ve birimi imha etti. Birimin etrafında çalışan 600 çinli makinalı tüfekle öldürdü. Japonya savaştan sonra mahkemelerce yargılanmadı. Japonların edindiği bilgileri önemli bulan Amerika ve Rusya bunları aralarında paylaştı. Daha sonra Amerika bu bilgileri Vietnam savaşında kullandı. Bir çok alanda özellikle ilaç endüstrisinde yararlı olduğu düşünüldü. Philosophy of a Knife - Andrey Iskanov filmi  

Hiç yorum yok: