Pazar, Şubat 10, 2013

Sevme Sanatı


Sevginin gücünü içeren eserlere, sözlere çoğu kişi gıpta ile bakmıştır. ‘’ Adam doğru söylüyor! ‘’ ‘’ Gerçekten hata yapıyoruz.’’ Dedirten etkileyici sözlerle bezenmiş sevgi kapsülleri,  ortalıkta söylenmekten, sosyal medyada paylaşılmaktan öteye gidemiyor. Söylenenin ağırlığını taşımak şöyle dursun, sorgulanmıyor bile. Sadece ben buna sahibim izlenimi vermeye yarıyor. Etrafta sevgiye sahip model görememektendir ya da sevgiyi dikte edenin yaptığı yanlışlar, dikte edileni hayal kırıklığına uğratıyordur. Hayal kırıklığına uğratmayan nadir yazarlardan Erıch Fromm, Sevme Sanatı’nı 1956 yılında yayınladı. O günden bugüne çok eleştirildi. Sevgiye dair ve sevgide yol gösteren kitapların ilki sayılır. Kitabında, sevginin özgürleşerek, anne ve baba sevgisinden kurtularak ancak kazanıldığını, akla dayalı ve bilgiyle beslenen sevginin diğer sevgi türlerine göre daha evrensel ve samimi olduğunu savunuyor. İnsanları sevgisizliğe iten kapitalizmi ve başarısızlığa sürükleyen anne baba sevgisini, tabulara dayanan tanrı sevgisini eleştiriyor. Sevginin, zaman içerisinde ne kadar canlı ve tutkulu kalabildiğini onun gerçekliğiyle ölçüyor.
 evginin gücünü içeren eserlere, sözlere çoğu kişi gıpta ile bakmıştır. ‘’ Adam doğru söylüyor! ‘’ ‘’ Gerçekten hata yapıyoruz.’’ Dedirten etkileyici sözlerle bezenmiş sevgi kapsülleri,  ortalıkta söylenmekten, sosyal medyada paylaşılmaktan öteye gidemiyor. Söylenenin ağırlığını taşımak şöyle dursun, sorgulanmıyor bile. Sadece ben buna sahibim izlenimi vermeye yarıyor. Etrafta sevgiye sahip model görememektendir ya da sevgiyi dikte edenin yaptığı yanlışlar, dikte edileni hayal kırıklığına uğratıyordur. Hayal kırıklığına uğratmayan nadir yazarlardan Erıch Fromm, Sevme Sanatı’nı 1956 yılında yayınladı. O günden bugüne çok eleştirildi. Sevgiye dair ve sevgide yol gösteren kitapların ilki sayılır. Kitabında, sevginin özgürleşerek, anne ve baba sevgisinden kurtularak ancak kazanıldığını, akla dayalı ve bilgiyle beslenen sevginin diğer sevgi türlerine göre daha evrensel ve samimi olduğunu savunuyor. İnsanları sevgisizliğe iten kapitalizmi ve başarısızlığa sürükleyen anne baba sevgisini, tabulara dayanan tanrı sevgisini eleştiriyor. Sevginin, zaman içerisinde ne kadar canlı ve tutkulu kalabildiğini onun gerçekliğiyle ölçüyor. 

Hiç yorum yok: