Pazar, Şubat 22, 2015

Kabala Öğretisi Dizisi: The Lost Room

Yine kabala öğretisi dizisiyle karşı karşıyayız: The Lost Room. Dizi bir oda ve bu odadaki olağandışı güçlere sahip günlük objeler etrafında geçmektedir. Baş kahraman Joe Miller, odada kaybolan kızı Anna'yı kurtarmak için bu objeleri araştırmaktadır. 1960'larda Route 66'da tipik bir motel iken bir yıl sonra "olay" adı verilen durum sonucu gerçek zaman ve uzayın dışında bir kayıp oda belirmiştir.
Sci-Fi Channel'ın oldukça ses getiren 2006 yapımı bu 3 bölümlük mini dizisi IMDb'de 8.2 puan almıştır ve Lost Room bugüne kadar Sci-Fi Channel'ın hazırladığı en iyi dizilerden biri olarak gösterilmektedir.




İz sürücüler sembollere ve artık tılsımlaşmış sembollere dikkat eder. Tılsımsa bir nevi kodlamadır. Kodlama da bilgilerin sıkıştırılmış ve kısa halidir. Haliyle gizem kazanıyor ki bu kodlamalar yıllarca kullanılıyorsa, sıradan görünen sayılar ve semboller beyin enerjisini hedef almışsa. Bunun açık örneği 11 Eylül saldırıları öncesinde yapılan operasyonlardır. Araştıran bulacaktır. Artık bilinen gerçek ki çok tutulan herhangi bir eser; kitap, sinema, müzik de dahil  kabala gibi öğretiye hizmet etmek ya da kapalı anlamda siyasi propaganda yapma amacı taşır. Çoğunluğu böyledir.




The Lost Room'a gelecek olursak: Dizide Hayat Ağacı ( Allah'ın gizemlerini ve insanın çakra haritasını taşıyan ) sayıların ve gezegenlerin olduğu haritadaki sayıları görecektir. Olmayan sayıyı da. Örneğin Allah'a ulaşma anlamı taşıyan on rakamını da.




Her şeyin başlangıcı denilen yerde bir motel vardır ve odalar bir numaradan dokuz numaraya kadar sıralanmıştır. Onuncu oda çalınmıştır. Motelin adı ( Sunshine ) Güneş logosu taşıyor. Güneş'in kabalacılarda Baal Marduk'un Güneş hali. Ne anlama geldiğini araştıranlar bulacaktır.




İşte bu odalarda bazı maddeler insanlara doğa üstü yetenek veriyor. Örneğin: Tarak, zamanı durdurma. Anahtar: Boyut değiştirme. Bilet: Mekan değiştirme, herşeyin başladığı yere dönme. Ve tabiki de göz. Ve bu maddeler sanki beynin sahip olması gerektiği ve sahip olabileceği özellikleri konu ediniyor ve bazı maddeler özellikle baş bölgesi kullanılarak çalışıyor. Ve dizinin sonunda kişi kendini asıl madde yerine koyarak istediğini almak için kendini feda ediyor. Bir nevi de ruhunu satıyor.




Hakan Yılmaz Çebi de Medyada '' Cinlenmek Güzeldir '' propagandası yapıldığını ileri sürmüştü. Bizim medyamıza baktığımızda olayın tersi gibi durumlar var. Mesela son zamanlarda çekilen büyü, cinler, büyücülük gibi filmler insanı büyü yaptırmamaya ve ondan alıkoyma amacı güdüyor. Yaşanan rezaletleri ve cehaletleri de göz önüne seriyor. Yalnız atladıkları bir nokta var. Ezan sesini korku unsuru olarak kullanan yönetmeler acaba ne yaptığının farkında mı?





Bana '' Hadi Oradan komplocu '' diyen ununu elemiş duvara asmış. Hayat ağacının şifresini çözmüş beni beğenmiyor olmalı. Daha kendi beynimizi çözemedik. Doğru. Çözmüş olabileceğini düşünenler de artık metafizik boyutla, bilinçaltıyla çalışıyor. Rüya istihbaratları, askeri deneyler, metafizik istihbaratlar, beyin algı yönlendirme, CIA alıcı – verici beyin dalgası işkenceleriyle delirenler ve bu işkencelerden '' La ilahe İllallah '' diyerek kurtulan kişi de var. Nasıl kurtulduğuysa insanın aurası koruma kalkanıyla alakalı. Nazardan korunma da buna örnektir. 

Hiç yorum yok: