Pazartesi, Mart 30, 2015

Boş

Ne söylesek boş. Ne yapsak. Hikaye yazsak boş. İzlesek de. Oynasak da boş ölsek de. Yaşayamıyoruz da. Kendi çapında ünlü bir kadın elinin resmini çekip sosyal medyada yayınlıyor ve onlarca insan elinin ne kadar çirkin olduğunu ifade ediyor yorumlarda. İşte bu kadar boş. Engelli doğulur belki. Kaza sonucu da olunur. Ama öğrenilmiş engeliliğe ne yapsak boş. Uzay boşluğu deriz. Göremediğimiz alanlara boş deriz. Ne kadar boş olduğu şüpheli ama terk edilmiş ve asla geri dönülmeyen yerler ve olgular asıl boşluğu oluşturur. Ne insan vardır ne cin. Ne şeytan ne ruh. Rüyalara bile girmez o yer o insan. Kıyamet bile kopmaya gerek duymaz. Cennet, cehennem bile yaratılmaz. Tepkiye söyleyecek bir şeyi yoktur o etkisizin. O kadar boştur. Karanlık ve kölelik çağıdır bu. Anlat anlat bitmez. Geçmişin salakları geleceğin fıkrası olup kitapların arasında ifadesiz bakacak yüzlere. Geleceğin mitolojisini yazanlar büyük kazık yemiş olanlar olacaktır. İşte böyle bir boşlukta biraz doluluk oranına sahip olan delilik sınırına yaklaşıp kendi seçimiyle ölmeden doğal yolla burasını terk edene yalnız kahraman denir. Kahramanlarsa hep bu zamana kadar kitleleler için mücadele etmişse de aslında kendi vicdanıyla büyük savaşlar vermiştir. Kendi vicdanını susturmak ve ikna etmek için yüksek sesle bağırmıştır. Bir sürüye '' Yurttaşlarım... '' demiştir. '' Zekidir... '' '' Çalışkandır... '' demiştir. Çünkü saydam ve zarı ince olan vicdan bir sürüye bile acıyabilir. Ezileceğini bile bile. Kimse kimseyi kurtarmaya gelmemiştir bu terk edilmiş yere. Herkes kendini kurtarmaya gelmiştir. Öyle de gitmiştir. Gerçekler yıldızların gerisinde kalan karanlık, dünya savaşından önce yaşanan bunalımmışçasına sonuca odaklı yaşar ve ilk parlayanın üzerine konar. Bilinen ve bilinmeyenle her bir nörondan ter akıtır. Bu bile harekete geçmiyorsa sinir sistemini zorlar. Belki sonsuza dek. Belki rahmete uğrar. Tek bir sinir hücresi yapamayan terk edilmişler bir eli beğenmiyorsa sabahtan akşama kadar maruz kaldığı parmak darbelerini hissetmiyorsa, bunu okuyan engelli birinin, evden çıkamayan özel gereksinimli birinin ne kadar etkileneceğini tabi ki tahmin edemez. Liderleri harcayan, insanlardan umudu olanları utandıran bu çok acil işleri olan büyük insanlar, sürekli büyük işler yaptığı telefonlarından ayrılmayıp, çok önemli bilgiler paylaştığı sosyal medya hesaplarında hastanenin ortasına eden kadını paylaşıp espri malzemesi yaptı.Kadının dolaşım sisteminin hastalıklı olup olmadığını düşünemedi. Akli dengesinin yeterli olup olmadığını tahmin edemedi. Akrabalarının, çoluğunun çocuğunun olup olmadığını bilemedi. Elektirikler gitmedi. Uydular çökmedi. Göktaşı tepemize inmedi. Kadın sıçtı. İnsanlar güldü. Gece oldu. Uykum geldi.  

Hiç yorum yok: