Salı, Şubat 10, 2015

Piskopat Anılar - Olur Böyle Şeyler

Bursa karlar altındaydı. Yolda zar zor yürüyorduk. Sevgilimle beraberken yanında düşmekten korkuyordum. Buna rağmen sevgilim onunla yürürken beni bilerek itekliyordu. Tavuk gibi çırpınıp ona düşmemek için tutunmam sadistçe zevklerinden biriydi.

Bir ara Edirne yine karlıydı. Yanında güzel görünmek için sivri topuklu çizme giymiştim. Fakat bunu fırsat bilip cadde boyunca kolumu bükerek yürüttü. Hem gülmekten kaslarım gevşediği için yürüyemiyordum hem de botlarım ayaklarımın altında sürükleniyordu. '' Yapma ''  dedim '' Etme ''  dedim '' Bak seni öldüreceğim! '' dedim. Dinlemedi. Sular ve karlar içinde kaldım.

Bir gün yine karlı bir gündü. Sevglim amfi tiyatro binasında arkadaşlarıyla beraber grup çalışması yapıyordu. O gitar çalıyordu. Onu dinlemek için sık sık giderdim. Onu çalarken izleyip hem de bana yaptıklarının hesabını sormak için boş anını bekliyordum. Bunu sezdiği için arada bir beni kesiyordu. Ama ne kabloyu çekecek fırsat bulabildim ne de şarkıyı berbat edecek bir hamle. Çalmayı bitirdikten sonra '' Çok güzel çaldın aşkıııım '' deyip şaka amaçlı bir kere vurdum. O da aynı ölçüde karşılık verdi. Sonra bu nasıl olduysa bir kavgaya dönüştü ve biz ağız burun birbirimize girmeye başladık. Ben yere düştüm. Sevgilim belime tekme attı. Ben ağlamamak için kendimi zor tutup kendimi koridora attım. '' Haha!  Bir şey yok ya. Ne kadar elin ağırmış aşkım. '' desem de '' Eve gitçem ben yaaa!! '' diye ağlamaya başladım. Beni durdurmaya çalıştı. Koridorda koşuştuk. Beni zor yakaladı. Ama ben eve gitmeyi kafama koymuştum. Hem onu dövememiştim üstüne dayak yemiştim. İçime çok oturmuştu. Sandalyelerde adliye binasında oturur gibi burnumu çekip ağlıyordum. Arkadaşı olan Mehmet gelip '' Ya olur böyle şeyler '' dediyse de olayın şokunu atlatamamıştı. Herkes çıkınca '' Odaya gel bak sana bir şey göstereceğim '' dedi. Aklımdan milyonlarca şey geçti. '' Acaba neydi... Acaba neydi... '' Acaba acaba...

Odaya girdik ve UFO'nun fişini kendine vurmaya başladı.  Aşkım dedim '' Ne yapıyorsun? Bırak şunu elinden.'' Belli ki vicdan azabı çekmiş kendini cezalandırmak istiyordu. 'Aşkım dedim '' Kerbela anmasında mısın? Zincir vereyim mi? '' Bunu yapmayı bıraktı. Acıtıyor mu diye UFO'nun fişini kendime vurdum. Vurmasaydım keşke.


Daha sonra üst kattaki kafeye gittik. İçeçekler önümüze geldikten sonra sevgilim hala ağlamaya devam etti. '' Ya dedim olur böyle şeyler '' ( Görürsün sen ) dedikten sonra birbirimize sarılıp ağlamaya başladık. '' Ben ölürsem ne yaparsın? '' diye soracaktım ki böğürmesinden korkmuş olmalıyım. Yaa... Bana öyle yaparsan böyle olur işte.  

Hiç yorum yok: