Çarşamba, Mart 18, 2015

Yalnızlık

Bu mendeburluğumu ve sertliğimi tam yetişkin olmama mı bağlamalıyım yoksa.... '' Yoksa'' sı dipsiz okyanus. Karayı unutup diplerde ömür geçirebilirim ama ağlar, kancalar peşimi bırakıyor mu ki? Gerzek, kabukları dökülen yeryüzünde az zamanla yetinip yoğunlaşmak bile imkansızlaştı anlamsız sinyal sesleriyle, bildirimlerle. İnsan kendisini özler hale geldi. Oysa bir şeyler var. Çok enteresan şeyler. Belki yeryüzüne cenneti indirecek şeyler. Belki de her şey çok basittir. Biz karmaşıklaştırıp gözümüzde büyütüyoruzdur. Aslın kısa yolu bizdedir. Daha kendimizi keşfetmeden, analiz etmeden başkalarına kıyafet giydirmeye çalışıp kıyafetlerimizi değiştiriyoruzdur. Yalnızlığa, çok yalnızlığa, bolca yalnızlığa ihtiyacımız var. Ama insan çalışmak zorunda. İnkar edilemez fakat hiç değilse günde birkaç saat yalnız kalmalı. Sessizlik. Sessiz kalınca bir kavga başlıyor. Öyle şiddetli bir anlaşmazlık ki bütün karşıtlar ordularını toplayıp kıyasıya savaş veriyor. İşte kan akıyor. Dıştan gözyaşı gibi gözükse de. Evet, kolay değil. Ama alışılıyor. Dışarıdan çok içerisi karmaşık. Bu savaşın kazananı hemen belli olmuyor. Birkaç defa içteki milletler birbirinin üstünden geçmesi gerekiyor. Kaybeden siyahtan griye sonra beyaza dönüşüp yok oluyor. Kazananlarla başbaşa kalıp '' Sizinle şimdi ne yapacağız? '' sorusu yeni bir savaş başlangıcına neden oluyor. İşte bu kazananlar işgalci bilgilere ve ilizyonlara kazmalarla küreklerle saldırıyor. Yeni savunma ve parçalama teknikleri geliştiriyorlar. Sonra bunların canı sıkılıyor. Ordu savaş istiyor. Tahttan indirmekle tehdit ediyor. Küreklerini zihimin zeminine vurup midemi titretip göğsümün ortasına sıkıntı veriyor. '' Ama çalışmam lazım. '' desem de. '' Ya sıkıntı yok hallederiz. '' diyorlar. '' Hay ben sizin... '' diyorum. İşte yolculuk bundan sonra başlıyor. İlginç sonuçlara varıyoruz. Eğleniyoruz.


Hal böyleyken bir telefon geliyor. Yanımdaki '' İnstagramdaki fotoğrafı kaldırmam gerektiğini söylüyor. Ucuz kadınlar öyle yaparmış. '' diyor. Bunu söyleyenin, telefon edenin, sokakların, dünyanın elini kolunu bağlayıp hücreye tıkayasım geliyor. Ağlamalarını dinlerken parmaklarımda kalem çevirmek istiyorum. '' Ucuz kadın... '' ucuzum tabi. Çok pahalı bir şey değilim bazıları gibi. Kim bana değer biçip fiyatımı belirlemiş bilmiyorum ama ucuz olduğumu benden başka kimse bilemez. Yalnızlık her şeye panzehirdir. Çıkış yoludur. İnsan kendisiyle uğraşmaktan başkasına kulp takmaya vakit bulamaz hale gelir. Ucuz kadınlarla pahalıların Allah'ın ışığı altında eşit olduğunu anlayana kadar dünya yalnızlıktan gebermelidir. Beyin melodi uyduracak kadar kulakları sessizlikten çınlamalı, gözleri kendi rengini görecek kadar düz bir zemine bakmalıdır. O zaman göğüs ve bacak bizim için bir şey ifade etmeyecektir. Bütün bu inşa ve birikim yok olmak içindir. İnsanın herşeyinden kurtulması içindir. İnsanlardan, eşyalardan, sesinden, kendinden, bedeninden. Aracı amaç olarak görenlerle asla savaşılmamalıdır. Çekip gidilmelidir. Yalnız kalması için.  

Hiç yorum yok: